Mehmet Abdioğulları'nın Kaleminden, Soylu’ ya, Soylu karşılama başlıklı köşe yazısı...

Bize her yer Trabzon, bize her yer Afyonkarahisar.

Devlet Millet el ele..

Vali Gökmen Çiçek, devleti temsil ediyor, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek milleti temsil ediyor, devletle millet el ele olunca da güzel kareler güzel fotoğraflar yakalanıyor.

Her zaman hareketli olan ilimizde hareketlilik bitmiyor, gün olmuyor ki bir bakan gelmesin, Gün olmuyor ki bir bürokrat uğramasın. Güney Belediye Başkanlığı seçimleri ve Afyonkarahisar İl Emniyet binası için ilimize gelen Sayın Süleyman Soylu, kendini memleketi Trabzon’da zannetti.

O kadar güzel organizasyon ve bir o kadar güzel program yapılmış ki yoğun programına rağmen İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ilimizden ayrılmak istemedi.

FETÖ/PDY , PKK, DHKP-C, DEAŞ VE ADI KONMAMIŞ DİĞER ÖRGÜTLERLERE RAĞMEN..

DİK DURMAK..

Cennet vatanımız her ülkenin nazarına gelmekte, komşularımız olsun, bize uzak ülkeler olsun, gözleri üç taraflı denizlerle kaplı olan cennet ülkemizde fitne çıkarmak için fırsat kollamaktalar..

Dişlerini bilemişler, açmışlar ağızlarını salyalarını akıtarak bizi parçalamak için hiçbir fırsatı kaçırmadıkları gibi oyun üzerine oyun oynanır hale geldi.

İSTANBUL BASINI OLSUN, YAZILI VE GÖRSEL BASIN OLSUN, HATTA ULUSLAR ARASI BASIN OLSUN, GÜN GEÇMİYORKİ SÜLEYMEN SOYLU’DAN BAHSETMESİN

Bunca baskıya ve bunca strese rağmen, o hala dimdik ayakta olduğunu, halkın teveccühünün kendinden yana olduğunu, Afyon halkının sevgisi sayesinde, iliklerine kadar bu muhabbet ve sevgiyi hissetti. Kötü günlerinde Yaradanına sığındı, Yaradanına şükretti.

Afyonkarahisar halkı, Zafere giden toprakların çocukları olarak bu yüce millet Soylu’yu bağrına bastı.

Başbakan gibi karşılandı. Tezahüratlar ve alkışlar yüzünden sık sık konuşması kesildi, esnaf ziyaretinde sıra atlamadan herkes ama herkes buyur etti, bayanlar, çocuklar ihtiyarlar ve gençler fotoğraf çektirmek için sıraya girdi.

Halkın bu sevgisi yüzünden bütün programlar aksadı, ama o halinden memnundu.

Aylardır kendisine kurulan kumpaslara aldırmadan, gerek MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin desteği, gerekse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğini alarak güven tazelerken birde Afyonkarahisar’da milletin sevgisiyle karşılaşınca mutluluğu gözlerinden okunuyordu.

KUMPASLAR VE AYAK OYUNLARI SONRASINDA HALKIN ÖNÜNE İLK DEFA ÇIKACAKTI

Öyle yaa. Terör örgütleriyle uğraşırken, ülkede huzur ve rahatı sağlamak boynunun borcuyken, işini kolaylaştırmak yerine işini zorlaştırmayı tercih edenlere karşı dik durması gerektiğini bilirken, dostlarından bazıları medyada konuşulanlara itibar ederken, ilk defa halkın önüne çıkmak vardı. Suikast dahi düzenlenebilirdi, prestoların arkası kesilmeyebilirdi, medyadaki dalganın nereden geldiği belli değilken, bunca risk alınırmıydı dı?

Karadeniz uşağıydı ölümden korkmazdı amma, yuhalanmaktan korkardı. Çünkü üzerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı kimliği vardı. Bu kimlik olmasa, Sülayman’ı varsın taşlasalar ne olurdu, yuhlasalar ne olurdu. Ama bu üniforma bu görev kirletilemezdi. İşte tedirginliği bundandı.

Ama yaratanı ve dostları yanındaydı.

İşte bu yüzden Soylu yürüyüşüne kaldığı yerden devam etmeyi tercih etti.

ÇÜNKÜ DOSTLARINA VE TEŞKİLATINA GÜVENİYORDU..

Yanılmadı da gerek Emniyet teşkilatı gerekse parti teşkilatı tüm hazırlıkları kusursuz yapmıştı.

Dava arkadaşları oradaydı, il başkanı başta olmak üzere, gençlik kolları, kadın kolları, milletvekilleri, birlikte çalıştığı Eski orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Ali Özkaya, İbrahim Yurdunuseven oradaydı. Tedirginlikleri gitmiş keyfi yerine gelmişti. Lakin onu bekleyen dostlar arasında dikkat çeken isimlerde vardı. Eski Demokrat Parti İl Başkanı Adnan Demirel’de vardı.

Yani vefa bir semt adı olmaktan çıkmış eski dava arkadaşları Süleyman Soylu’ya sonuna kadar yanındayız mesajını, Adnan Demirel üzerinden iletmeyi başarmışlardı.

Bununla da kalmadı, karşılama esnasında MHP İl Başkanı ve yönetiminin yanı sıra MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak’da vardı. 

Eski Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu oradaydı, şehrin abisi, şehrin kanaat önderi bir yanlışa izin vermezdi vermedi de.

Yani Süleyman Soylu için harika bir aile fotoğrafı vardı.

Yeni emniyet müdürlüğünün binası kadar, İl Emniyet Müdürü Ali Temiz ve polis teşkilatı da göz kamaştırmaktaydı, gerek hazırlık aşamasında,  yapılan işleri ve  organizasyonları anlatan  dosyalar ile dolu dolu başarı öyküleri vardı.

Ali Temiz mahcup etmemişti, Afyonkarahisar’da ki çete oluşumlarını yok ettiği gibi mevcut olanlara da operasyon üzerine operasyonlar düzenlenmiş, şafak vakti yapılan bu operasyonlar sonrasında güneş Afyonkarahisar’a bir başka doğar olmuştu.

Bakan Soylu Emniyet Müdürü Ali Temiz’in çalışmalarından memnun kalmıştı. Temiz ve ekip arkadaşları yanıltmamıştı. Temiz, noktasında doğru karar verdiğinden mutlu olmuştu, bu mutluluğunu da Ali Temiz’in koluna girerek dostluk ve muhabbetini de saklamamıştı. 

Gelelim devlet ve millet in kol kola olmasına.

İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun gündemden düşmediği bu stresli günlerde Süleyman Soylu’yu misafir etmek, böyle bir riske girmek her babayiğidin harcı değildir.

Çünkü bütün gözler Süleyman Soylu’ nun üzerindeyken, bütün muhalefet el birliği etmiş yüce divan türküsünü koro halinde söylerken,  hedef olmakta vardı işin ucunda . Hatta bu programı baltalayarak gündemi farklı noktalara çekmek isteyenlerde olabilirdi.

Gerçekten büyük riskti. Ama koca devlet 3-5 çapulcuya göz yummayacaktı ve yummadı da..

Ama iki babayiğit elbirliği etmiş omurgalı durmuşlardı.

Birisi Milleti temsil eden ve Şehrül-Emin diye anılan Şehrin Belediye başkanı Mehmet Zeybek, diğeri devleti temsil eden Vali Gökmen Çiçek’ti.

İkisi de omurgalıydı, ikisi de gözü karaydı, ikisi de kendi şahsi geleceklerini değil doğru olanı yaparlardı. İkisi de hak bildiğinden şaşmayandı.

Soylu’yu misafir etmenin riskini onlarda biliyorlardı, onlarda gelecek hesabı yapabilirlerdi, ama onlar omurgalı olmayı ve doğru olanı yapmayı tercih ettiler. Bir an bile tereddüt etmediler.

Süleyman Soylu bakanımıza ulaşarak misafir etmek istediklerini ilettiler.

Bakan soyluda bir an tereddüt etmedi, çok yakından tanıdığı Vali Gökmen Çiçek’i tanır ve severdi, birde yanına Cumhurbaşkanı’nın iltifatına mazhar olan Mehmet Zeybek eklenince muhteşem bir ikili tarafından aldığı davete duyarsız kalmadı ve davete icabet etti.

İyi ve kötü günde omurgalı olanlar kazandı. Afyonkarahisar’da ki sevgi selinden tutun, seçilen hediyelerin güzelliği de,  anlamları da devletin bekasına uygundu.

Dost düşman safını belli etmişti. Ama hesap edilmeyen bir şey hesabı olanların hesaplarını bozdu, milletin iradesi bize şu sözü hatırlattı.

Afyonkarahisar’ın kantarı belindedir.

Hesabı şaşmaz.

Şaşkının aklıyla  arkadan konuşmaz