Geçtiğimiz hafta kurumlar arasındaki bazı olumsuzluklardan bahsedeceğimi belirtmiştim.. Her ne kadarda kurum isimleri vermesem de ilçemizde görev yapan her memur, hangi kurum olduğunu merak edebilir, ben bunları teşhir etmek yerine, kurumlarda neden işlerin aksayabileceğini belirtmekte fayda görüyorum. Kurumun içinde olup ta, kendi kurumunu yönetmeye çalışan, bunda başarılı olamayınca da üst birimlere şikâyette bulunarak, çalışan sistemi olumsuz eleştirilere tabi tutmak. Kurumla ilerden geriden alakası olmayan kişilerle, kurumun dedikodusunu yapmak. Üzerine vazife olmayan işlerin hepsiyle ilgilenip, kendi vazifesini aksatmak. Amirlerini eleştirip, tenkit etmek. Çalışan memur veya işçileri enayi yerine koyup, kendisini uyanık ve iş bilen olarak tanımlamak.. Şuhut’u ve Şuhutlular için elinden geleni yaptığını söyleyip te hiçbir şey yapmamak, günü geçirmek. Mesainin saat 16.00 da bitiğini düşünerek çeşitli mazeretlerle mesaisinden feragat edip, mesai sonrası ek işlerle meşgul olmak. Kurum içinde işlerin aksamadan yürümesin için mücadele edeceği yerde ihaleye giren kişilerle senli benli olmak. Gazetemizin yayın politikasını daha önceki sayılarımızda yazmıştık, biz olumlu olacak her türlü ihbarı değerlendirmeye ve bunu yayınlamaya hazırız. Lakin yapılan ihbarlarda kuruma ve kişilere küfür içeren, hakarete varacak sataşmalar olduğu halde bilgi ve belgesi olamayan hiçbir ihbarı, kişi ve kurumu muhatap kabul etmeyeceğimizi belirtmiştik. Gelen ihbar mektubunda, kurumlarda yapılan iş veya malzeme alımlarında ihale kanununa uyulmadığı, hatta ihale açılmayıp teklif usulüyle parça parça alım yapıldığını ifadelendiren şahsın bu iddiasını araştırdık, araştırdıktan sonrada şahsı ofisimize davet ettik. Araştırma sonucunda önümüze ne çıktı biliyor musunuz, teklif toplayan arkadaşlar pek ala tek kalemde ihale yapabiliriz lakin biz bu paraların Şuhut esnafında kalmasını istiyoruz, alınacak malzeme belli, hizmette belli, toptanda alsak parça parçada alsak, sonuçta rakamlarda hizmette aynı olacak, bizde diyoruz ki parada hizmette Şuhut ta kalsın diyoruz dediler. Diğer iddialara gelince de kurumunu erken terk edenlerden bahsediyor, ama mesai bittiği halde kurumunda çalışmak zorunda olup ta mesai almadan çalışanlardan bahsetmiyor. Hizmette aksama var mı diyorsun, zınk ediyor gene içinden şahsıma her türlü duayı okuyor. Gammazcılardan dert yanıyor, senin yaptığın gammazcılık değilmi, elinde belge olmadığı halde karalamadığın kurum kalmadı, dediğimde ise gene içinden bana dua ettiğini görüyorum.. Kaytaran memur ve işçilerden bahsediyor, benle sohbet ettiği saat ise mesainin tam ortası saat tam 14.00 da sohbet ediyor, peki sen buraya gelirken amirinden ne diye izin aldın diyorum, ben doktora geldim diyor, neyin var diyorum, RUH SAĞLIĞIM BOZOLDU. Diyor. Galiba haklıydı. Ruh sağlığı gerçekten bozulmuş, hatta bizim ruh sağlığımızı da bozmak üzereydi. Kendisine gammazcılığın, iftira atmanın, şahit olmadığı halde dedikodu üretmenin kötülüklerinden bahsettik, dilimiz döndüğünce sevgi saygı dediysek te bizi Şuhut düşmanı kendisini de Şuhutlu vatansever yaptı. Ve inanın kapıyı çarpıp küfrede küfrederek gitti. Hal böyle olunca aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık oluyor. Şimdi soruyorum size bu ihbarı kaleme alabilirmisiniz, kişilerin çıkarı var deniliyor, çıkarı nerde hani belgesi denince vatandaş bize de küfrederek, ofisimizi terk ediyor. Allah Bu gibi tüm Şuhut'lu vatanseverlerin şerrinden Şuhut u korusun. Elbet teki ihbarları kaleme almayacağız demiyoruz. Bütün ihbarlar bizim için önemlidir, lakin bilgi ve belgesi olmayan kulaktan dolma dedikoduların peşine düşerekten, görev aşkı işle yanıp tutuşan hiçbir kurumu da yıpratmaya hakkımız olmadığını bilmeliyiz. Hatırlarsınız ki Fatihilköğretim okulunun ek inşaatı yıkılıp tekrar yapılmıştı. Bu haberi ilk biz kaleme almış ve okul inşaatı durdurulmuştu. O zaman okuldaki öğretmeler bize sizin yüzünüzden inşaat gecikti, öğretim yılı başlamak üzere ve inşaat bitmedi diyerek kızmış ve sitem etmişlerdi.. Sonrasında alınan karot değerlerinde haklılığımız çıktı ve inşaat yıkılıp, tekrar yapıldı. Şimdi çocuklarımız deprem bölgesi olan ilçemizde sağlam bir binada eğitim alıyorlar kimsede bize galipte ya Allah razı olsun böyle yaptınız da çocuğumuz güvende demiyor. Bunu neden anlatımı da eminim ki çözmüşünüzdür. Bize bu ihbarı yapan arkadaşımız konusunda uzman, elinde belge ve bilgilerle gelmiş, olayı araştırmış, hatta sonucun ne olabileceğini dahi söylemişti, bunları yaparken de hata şundadır bundadır demedi, bu hatanın düzeltilmesi gerektiğini belirtmişti. Allah ondan razı olsun, eminim şimdide aynı vatanseverlik ve aynı heyecanla vazifesine devam ediyordur. İhbarı yaptı, uyardı diyerek o günün şartlarında çok düşman edinmişti,ama yılmadı davasından vaz geçmedi. Sonuçta olumsuz olan şey ortadan kalktı. Doğruda olsa eğride olsa, tenkit etmek ve eleştirmek kolaydır. Lakin eleştirirken dozajı fazla kaçırmamak lazımdır. Gerçek Şuhutlu vatanseverlik iftira atarak hizmet akışını durdurmak değil, hizmetin hızlanması için mücadele etmektir. Hoşcakalın dostcakalın.